Ermenilerin Osmanlı Devleti'ni arkadan vurma çabalarını biliyoruz . O zamanlar Rumlar Ermenileri haraca bağlamışlar. Ermeniler Osmanlı devletine bir altın vergi verirler fakirler ise , beş mecidiye verirlerdi. Sultan Hamid ve Reşat döneminde bazı değişikliler yapılarak Ermenilerle Müslümanların eşit olabilmesi adın haraç kaldırıldı . Artık eşit olmuştuk kardeş olmuştuk. Ermenilerde bizlerle beraber askerlik yapacaklar , devletin tüm imkanlarından yararlanacaklardı. Ermeniler fırsat bulur bulmaz Fransa ve İngiltere'den para yardımı Rusya'dan da silah isteyelim dediler. Biz Osmanlı'yı içten vuralım . Ruslarda dışarıdan vursun diye anlaştılar. İşte sizin kahbeliğiniz ta oralardan başlıyor.
26 Şubat 1992 sabahıydı Ermenistan'a bağlı kuvvetler tarafından Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında 106 sı kadın , 83'ü çocuk olmak üzere 613 Azeri katledildi. Yakın tarihimizde olan bu vahşete dünya gözünü yumdu . İnsan hakları izleme örgütü bu vahşeti Dağlık Karabağ'ın işgalinden bu yana en büyük sivil katliamı olarak nitelendirdi. 106 kadın 83 çocuğu katledecek kadar insanlık dışısın Ermenistan.
Hocalı Katliamı vahşetini yaşayan Ermeni gazeteci Daud Kheriyan, o gün yaşananları böyle aktarıyor: “Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı Kasabası’nın 1 kilometre batısında bir yere 2 mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu” Siz gerçekten İNSANMISINIZ...
Tarih 25 Şubat 1992… Yer: Hocalı…
Ermeni Doktor Zori Balayan, katliam sırasında pencereye çivilenmiş bir erkek çocuk gördü. Aklına kendince dahiyane bir fikir geldi. Canlı bir çocuğun, derisi yüzüldükten sonra kaç dakika yaşayacağını hesaplamak için kolları sıvadı. Küçük çocuğun çığlıklarına aldırmadan kafası dahil bütün derisini yüzdü. Sonra karşısına geçip saat tutmaya başladı.Çocuğun kan kaybından ölümü, 7 dakika sonra gerçekleşti.
“Doktor” ünvanlı cani, akşam bu deneyi üç çocuk üzerinde daha gerçekleştirdi. Bir süre sonra, vahşi deneyini Ruhumuzun Canlanması adlı kitabında, gururla itiraf etti. Siz gerçekten İNSANMISINIZ...
Hocalıda, 3 oğlunu ve 2 torununu kaybeden 81 yaşlı Sayala Zeynalova, yaşanan katliamın insanlık dışı boyutunu gözler önüne sererek "Ermeniler, hamile kadınların karnındaki bebeği, ailesinin gözleri önünde bıçakla çıkartarak birbirlerine atıyorlardı." dedi. Söz konusu olaylar zamanında şahit olduklarını ifade etmekte zorlanan Zeynalova, aradan geçen onca zamana rağmen katliamın her yıl dönümünde acılarının tekrar tazelendiğini ifade ediyor. Siz gerçekten İNSANMISINIZ...
Hocalıyla alakalı bir sürü böyle yaşanmış gerçekler var. Bunları gerçekleştirim sözde intikamlarını aldıkların düşünen insanlık dışı yaratıklar . Size soruyorum Hocalıda bu vahşeti gerçekleştirirken hiç mi aklınıza çocuklarınız ,kadınlarınız gelmedi , hiç mi vicdanınız acımadı , hiç mi geceleri uykularınız kaçmadı . Benimkide sorumu bunların mukayeseni yapabilecek kapasitede değilsiniz ki...
Son bir sorum var size Siz gerçekten İNSANMISINIZ...
Hocalı vahşeti unutulmayacak ... RAHMETLE ANIYORUM.
|