“ERMENİ SORUNU: SANALLIK VE GERÇEKLİK” BAŞLIKLI ULUSLARARASI KONFERANS ANKARA’DA GERÇEKLEŞTİ

Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi (YTSAM) tarafından 22-23 Mayıs 2015 tarihlerinde Ankara’da düzenlenen “Ermeni Sorunu: Sanallık ve Gerçeklik” başlıklı, açılış konuşmasını Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi Başkanı Sayın Hasan Celal GÜZEL’in yaptığı, aralarında yurtdışından Sayın Prof. Dr. Justin MCCARTHY, Sayın Prof. Dr. Ragnar NAESS gibi isimlerinde bulunduğu tebliğ sunacak 20 katılımcı ve yurtiçinden Sayın Prof. Dr. Kemal ÇİÇEK ve Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Aygün ATTAR’ın da bulunduğu, tebliğ sunacak 28 katılımcı ile dünyanın birçok ülkesinden gelen toplamda 102 katılımcının yer aldığı uluslararası bilimsel konferans gerçekleştirildi.

Açılış konuşmalarında Sayın GÜZEL; “Ermenilerin, Osmanlı gayrimüslim tebaası arasında her zaman özel bir yeri ve önemi olmuştur. Ermeniler, Anadolu’da yüzyıllar boyunca Türklerle birlikte huzur içinde yaşamışlar, diğer azınlıklara göre Müslüman Türklerle daha kolay kaynaşabilmişlerdir. Aralarında hiç ayrılık olmamış, kendi aralarında da Türkçe konuşmuşlardır. Osmanlı İmparatorluğu’nda yaşayan azınlıklar batılı devletler tarafından kışkırtılmıştır. Bir asır önceki olayları saptırarak ve azınlık lobileri oluşturarak tarihi siyasi istismar vasıtası halinde kullanmaya çalışmak kimseye fayda getirmeyecektir. Bu konu, tarihçiler tarafından bilimsel şekilde incelenerek hüküm verilecek bir konudur. Ülkelerin iç politikasını istismar ederek bir takım politikacıları ve yazarları kullanarak tarihi hakikatleri değiştirmek mümkün değildir. Bu uluslararası bilimsel konferansın Ermeni Meselesinin çözümüne ışık tutacağına, sanallıkla gerçekliğin ayırt eden değerli bilim adamlarının objektif ve tarafsız çalışmalarına inanıyorum. Sözlerimin sonunda, Konferansımızda Türkiye dışından ve Türkiye’den iştirak eden değerli bilim adamlarını saygılarımla selamlıyorum” dedi.

Sayın Rektörümüz ise; “Kızıl Ordu’nun Ermenistan’ı ele geçirmesi, Taşnak yönetiminin iki yıl boyunca Türklere karşı sürdürdüğü soykırım şiddetinin belli ölçülerde azalmasına yol açtı. Bu politika Türklerle birlikte Ermenilere’ de çok zarar vermişti, yapılan savaşlar ve uygulanan politikalar sonucunda yüz binlerce Ermeni savaştan, açlıktan, şiddetten ve soğuktan ölmüştü. Ermeni araştırmacı Z. Korkodya’nın istatistiklerine göre eğer bir Ermeni soykırımından söz edilecekse bunun gerçek sorumlularının Taşnaklar olduğunu söyleyebiliriz. 150.000’den fazla Türk’ün tehcir nedeniyle topraklarından koparılması, hayatlarının karartılmasının hesabını kim verecek? 18 Mayıs 1944 tarihinde 450.000 Kırım Türk’ünün keyfi bir şekilde tehcire tabi tutulduğu % 45’inin de hayatını kaybettiğinin hesabının sorulmadığı gibi. Bu tür sempozyumların güzel tarafı odur ki bu tehcirleri konuştuğumuz zaman genel olarak tehcirleri konuşmalıyız. Ben ilkokulda iken Azerbaycan televizyonunda Ermenistan’ın o güzel tabiatı görünüyordu. Yaşlı, başında fes olan bir dede, beyaz sakallı, nur yüzlü elinde de tesbihi. Mikrofonu uzattılar; acıklı acıklı bir ağıt yaktı; (Vedi Türklerin Ermenistan’da kalabalık olarak yaşadığı bir bölgedir) “Vedi’nin başı garalar, yüreğim başı ağılar, burada bir ev varıdı, siz deyin, hani dağlar”. Bir ili, bir medeniyeti, bir soyu sopu yok eden bir tehcirden konuşmalıyız.” diye konuştu.

Toplamda dokuz oturumla tamamlanacak olan konferans, öğleden sonraki değerlendirme ve sonuç oturumu ile sona erecektir.