Karataş, “Osmanlıcanın ön plana çıkarılması da kasıtlı ve üzücü bir yaklaşım”
Bulancak Büyük Birlik partisi Hasan Karataş açıklamalarda bulundu. Karataş, “bölücüler çekinmeden söylemlerine ve eylemlerine devam etmektedir. Büyük Birlik Partisi Bulancak ilçe Başkanı Hasan Karataş bölücüler hiç bir şeyden çekinmeden söylemlerine ve eylemlerine devam etmektedir. Çözüm sürecine zarar verir düşüncesiyle verilen talimat ve uyarınca herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Yapılanlar anayasamıza ve yasalarımıza göre suç teşkil etmektedir. Gazetemize yaptığı açıklamada ancak kanunlara ve hukuki kararlara uymamak yönetim tarafından da alışkanlık haline getirildiği için bunlara da ses çıkarılmamaktadır. Esasen yönetimin bunlara ses çıkarmaması ve bu şekilde duyarsız kalması ve tepki göstermemesi de suç teşkil etmektedir. Etnik siyaset yapan partinin eş bakanının yurt dışında verdiği beyanat da müzakerelerde AB den gözlemci olması ve Türkiye ye baskı uygulamasını talep etmesi Türkiye’nin Avusturya örneğin de olduğu gibi eyaletlere bölünmesinin şart olduğunu söylemesi niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır. Bölücülerin çözüm sürecinden anladıkları ana dilde eğitim, anayasanın değişmez maddelerinin değişimi demokratik özerklik adı altında otonom bir idare, kendi güvenlik gücü. Öcalan’ın serbest bırakılarak hapishaneden değil açıktan ve doğrudan siyaset yapması PKK’nın ve teröristlerin siyasette ve sosyal yaşamda legalleşerek yer alması gibi isteklerinin dile getirilerek bu konuda arka arkaya adımlar atılmasıdır. Çözümde bunların tamamının karşılanmasıdır. Bunun sonunda bölünme ve Büyük Kürdistan’ın kuzey parçasını oluşturmak olduğu bellidir. Şirin görünmek amacıyla Kürtçülüğün övülmesi PKK’nda içinde olduğu Kobani’ye selam gönderilmesi, hatta Kürtçe öğrenmeye başlanacağını dahi ifade edilmesi, oy almak ve iktidarı devam ettirmek için neler yapabileceğini açıkça göstermektedir. Türklüğü yok sayan, ifade etmekten ısrarla kaçınan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak dahi, Türk olmayı ağzına alamayan birçok alanda Türk ve T.C Türkçe yerine Kürtçe öven ve Kürtçülüğü yüceltmek için her türlü davranışı sergileyen bir anlayışın Türk Milleti tarafından hala kabul görmesini anlamak mümkün değildir. Ayrıca Türkçe yerine olmayan Osmanlıcanın ön plana çıkarılması da kasıtlı ve üzücü bir yaklaşım” dedi
|