ÜLKEMİZDE HIZLA YAYILAN HASTALIK “ŞAP”
Hayvan hareketleri nedeniyle hızla yayılan halk arasında “Dabak” olarak bilinen Şap hastalığı, farklı bir alt tipi (A tipi) ile ülkemizin çeşitli illerinde görülmüştür. Ülkemize kaçak yollarla sokulan hayvanlar hastalığın bulaşmasında önemli rol oynamaktadır.
Hastalık ülkeler arası canlı hayvan ve hayvansal ürün ticaretini olumsuz yönde etkileyen, büyük ekonomik kayıplara neden olan, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarda görülen, bulaşıcı, ihbarı mecburi, zoonoz (hayvanlardan insanlara bulaşan) bir hastalıktır.
Hastalık etkeni virüstür. Hastalığın 7 farklı serotipi (A, O, C, SAT1, SAT2, SAT3), çok sayıda alt tipi mevcuttur. Virüs doğal şartlarda yüksek mutasyona (değişime) uğrar.
Hastalık süt ve et verimindeki azalma, hayvanların gelişmesinde gerilik, gebe hayvanlarda yavru atma, özellikle genç hayvanlarda görülen oldukça yüksek oranda ölümler, tedavi masrafları ve dış ticarete getirilen kısıtlamalardan dolayı büyük ekonomik kayıplara neden olur. Şap hastalığından dolayı yıllık % 15 süt kaybı, % 10 et kaybı görülmektedir. Bu nedenle hastalık çıkmadan önce alınacak önlemler daha doğru olacaktır.
Bulaşma kaynakları:
Şap hastalığı, hasta hayvanların salyası, burun akıntısı, solunum havası, deri döküntüleri, idrar, dışkı, vajinal sıvılar, yavru atıkları ve sütle bulaşır. Rüzgar ve insanlar aracılığıyla da işletmeler arasında bulaşma olabilir. Hayvan hareketleri, hayvansal ürünlerin nakli ve nakil araçları hastalığın yayılmasında rol oynarlar.
Çeşitli şartlarda şap virusunun yaşama süreleri aşağıda belirtilmiştir:
Yapağıda |
14 gün |
Sığır derisi ve kıllarında |
4–6 hafta |
Sineklerde |
10 hafta |
Hastalık bulaşmış ayakkabılarda |
11–14 hafta |
Saman-ot v.s. de |
15 hafta |
Kuru hayvan gübresinde |
14 gün |
Sıvı hayvan dışkısında (Kışın) |
6 ay |
Toprak yüzeyinde (Sonbahar) |
28 gün |
Toprak yüzeyinde (Yaz) |
3 gün |
İdrarda |
39 gün |
Klinik belirtiler:
*Yüksek ateş, titreme, donuk ve cansız bakışlar,
*Ağızdan akan ipliksi salya ve şapırtılı ağız, dil, dudak ve burun içinde yaralar,
*Diş etlerinde hassasiyet ve içi dolu kabarcıklar,
*Memede mercimek tanesi kadar içi sıvı dolu keseciklerin patlaması sonucu oluşan yaralar,
*Ayaklarda hassasiyet ve ağrı, şiddetli vakalarda tırnak düşmesi, yürümekte zorlanması
*Gebe hayvanlarda yavru atma,
*Süt veriminde azalma.
Hastalık çıktığında alınacak önlemler şunlardır;
1. En kısa sürede İl/İlçe Müdürlüklerine hastalık ihbarı yapılır.
2. Hasta hayvanlar ile sağlıklı hayvanlar birbirlerinden ayrılır.
3. Hasta hayvanların bulunduğu yerin dezenfeksiyonu sağlanır.
4. Hasta hayvanların altlıkları yakılır. Ölen hayvanlar yakılarak veya gömülerek imha edilir.
5. Bölge karantina altına alınır. Hastalık mahalline hayvan ve hayvan maddelerinin giriş-çıkışı yasaklanır. Sağlıklı hayvanlarının kesimine izin verilir.
Türkiye’ de Şap hastalığı mihraklarında yapılan incelemelerde, hastalığın en yaygın bulaşma yolunun direkt bulaşma olduğu bildirilmiştir. Bu bulaşmada hayvan hareketleri ve hayvan pazarlarının önemli rolü olduğu için, yayılma riski göz önüne alınarak hastalık çıkan illerde hayvan pazarları kapatılmıştır.
Bölgede çıkan hastalık tipine göre Şap Enstitüsü tarafından üretilen aşılar İl/İlçe Müdürlükleri tarafından yapılmaktadır. Unutulmamalıdır ki daha önce yapılmış olan aşılar, yeni çıkan hastalık tipine karşı bağışıklık geliştirmez, bu nedenle yetiştiricilerin hayvanlarını tekrar aşılatmaları gerekmektedir.
Hayvan yetiştiricileri mutlaka karantina kurallarına uymalı, hastalık çıkan bölgeden hayvan almamalı ve hastalığı gördüğünde en kısa sürede İl/İlçe Müdürlüğüne haber vermelidir…
Veteriner Hekim
Betül İvgin UZAN
|