Remzi ağabey bizim çocukluğumuzun takım elbiseli Remzi ağabeyiydi.O her daim takım elbiseli gezen kibar bir beyefendiydi.Görevi belediyenin dellallığını yapmaktı.O zamanlar bugünkü gibi hoparlör yoktu.İlanlar sözle söylenirdi.Remzi ağabey bizimle yani ailemle büyümüştü.Bizim aileden hiç ayrılmamıştı.Yaşadığı yer Bulancak Meydanı,dedemin belediye başkanlığı yaptığı belediye binası ve dedemin eviydi.Dedemin çocukları da onu kardeşleri gibi benimsemişlerdi.Ben onu hayal meyal hatırlıyorum.
Annemin söylemesine göre sık sık bize de gelir ama annemin yemeklerini pek beğenmezmiş.Onu amcalarımın nikahında görevli olarak gördüğüm pek çok fotoğrafı var bizde.Bilindiği gibi dedem Cumhuriyet Halk Fırkası döneminde on yıl boyunca belediye başkanlığı yapmış.O yıllar İkinci Dünya Savaşı yılları.Ülkede zenginlik yok.Köylerdeki halk kendi halinde,çoğunun yolu yok,kasabayla irtibatları zor.Bulancak zaten küçük bir kasaba,esnaf ve tüccarın işlettiği birkaç işyeri dışında üretim neredeyse yok gibi.Çoğu zengin insanın mal varlığı olarak toprak mülkiyeti var ama o da para etmiyor.Lakin kasabada cumhuriyetin getirdiği kültürel kazanımlar hayli fazla.Yerli halk modernleşmede buradan nüfus mübadelesiyle Yunanistan’a gönderilen Rumlardan hiç geri değil.O zamanın fotoğrafları burada yerleşik bir Türk kültürünün geliştiğini gösteriyor.
Remzi ağabey de bu kültürden nasibini almış.Birinci Dünya Savaşı yıllarında Harşit Irmağı kenarında bulunmuş bir çocuk izlenimi yok onda.Aksine son derece modern ve kibar bir adam.Ailem o yıllarda terk edilmiş ya da terk edilmek zorunda kalınmış bu çocuğu o şartlar içinde kendi evlerinde bugüne getirmiş.Remzi ağabeyin gerçek kimliği elbette dedem ve babaannem tarafından biliniyor ama asla dile getirilmiyor.Sonraki yıllarda biz bu hikayenin parçalarını bir araya getiriyoruz .
Yaşlılık yıllarında babam ve amcalarım onu belediye binasının bir odasına yerleştiriyorlar.Remzi ağabey epey bir zaman orada yaşadıktan sonra ölüyor.Mezarı bugün belediye çarşısının üstünde olduğu mezarlıkta ama orası yıkılıp mezarlık kaldırılınca Remzi ağabeyin cenazesi nereye götürüldü bilemiyorum.
Sonraki yıllarda Trabzon tarafından gelen bir yeğeninin onu arayıp sorduğunu bir arkadaşım söyledi.Yeğen Remzi ağabeyin öldüğünü öğrenince üzülerek geri dönmüş.Anlatıma göre o zamanlarda Remzi ağabeyin ailesi Harşıt bölgesinde dağılmış.
Biz aile içinde kimi zaman ondan bahseder ve onun tarihini hiç unutamayız.