BAHAR...


Bu makale 2017-03-03 22:32:25 eklenmiş ve 1811 kez görüntülenmiştir.
Demet Turan;

Bu baharda gidilmez

 

Yağmurlarda gidilmez

 

Aslında hiç gidilmez

 

Gidilmez

 

Diyordu şarkısında Nazan Öncel. Haklıydı da! Bu baharda gidilir miydi hiç bir yerlere! Hatta bir bahar ağacının altına çadırı kurup kamp yapmalıydı bu aralar. Güneşe göre, yağmura göre her an değişiyordu baharın mis kokulu dalları.. Bazen bir rüzgarla o narin çiçeklerin narin yaprakları savruluyordu etrafa. Ve yine mis kokusunu da yayarak etrafa..

Doğa kendini çiçeğiyle, böceğiyle, zarafetiyle ifade ediyordu her bahar. Kış mevsiminin gizemli hali yavaş yavaş kayboluyor, renkleri pembelere, beyazlara, sarılara, morlara, allara dönüşüyordu. Birbirinin aynı olan tek bir an bile yoktu. Yunan filozofu Herakleittos "Her şey akar- Pantha Rhei- derken yine haklıydı.

 

İçim coşku, sevinç, duygu doluydu. Tıpkı o ağaçların dallarının çiçeklenişi gibi içimde pıtır pıtır bir baharın canlandığını, çiçeklerimin önce usul usul sonra birdenbire açtığını hissediyordum. Ve bu hal, patlayan mısırların kabı bir anda dolduruşu gibi içimi mutlulukla dolduruyordu. Beyaz bir mutluluktu bu. Sevinçli bir mutluluktu..

Ağaçlar beni büyülüyor, kokular daha bir mis, renkler daha bir canlı geliyordu gözüme. Şarkıları daha derin hissediyordum. Bu şarkılar belli bir duygu yoğunluğunda ortaya çıkmıştı ve ruhumuzun kendisini ifade etme şekliydi. Biz de o ruh halinde olduğumuz anda bu şarkılar kalbimizden vuruyordu bizi.. Sanırım yeryüzünde tanımlayabildiğimiz duygular aynıydı ve insanları dolaşıyordu. Ve herkesin duygu zamanı da farklıydı. Aynı anda aynı duyguları hisseettiğimiz durumlar oluyordu elbette. Ancak yine de herkes kendi içinde yaşadığı için karşısındakinin tam olarak ne hissettiğini asla bilemezdi... Dolayısıyla aslında insan varlığı evrensel bir yalnızlık içindeydi denilebilirdi bu duruma. Eğer kendisini doğadan uzağa atarsa bu yalnızlık hissi de her geçen gün artarak çoğalıyordu. Çünkü doğada olan herşey bizim içimizde vardı. Tıpkı baharın içimde açtığını hissettiğim gibi doğayı içimde hissedebilir ve o yalnızlığı yine kendi içimde doğduğu yerde sonlandırabilirdim.

Gitmeler, kalmalar... Bunların hepsi de kendi içimizdeki anlam arayışımızdan başka bir şey değildi. Giden de bizdik oysa kalan da.. Gittiğimiz yer de evimiz yerküre, kaldığımız yer de evimiz yerküreydi. Bu bahar her yerde aynı bahardı. Ve herkese söylediği şey de aynıydı... Öyle dingin, sakin, huzurluydu. Bir yanı kök salmış toprağa, bir yanı açmış dallarını havaya. Topraktan almış havaya vermiş, kendi içinde dönüştürüp oksijen yapmış ve tekrar havaya vermiş... Ne kadar da muhteşemdiler!..

Öyle bir bahar dalı olasım var bu bahar. Hiçbir yere gitmeden kök salıp toprağa daha bir açasım var çiçeklerimi. Dallarıma konan kuşları sevesim var..Sonra da meyvelerimi koparıp yiyen, etrafımda gülerek oynayan çocukları hayal edesim var.

Hiçbir yere gidesim yok bu bahar. Bir tek bahara ...

 

Bir tek doğaya gidesim var...

Yorumlar
Adınız :
E-Mail :
Başlık :
Yorumunuz :
Güvenlik :
Değiştir  
Toplam 0 yorum. Tüm yorumları okumak için tıklayın.
Diğer yazıları...
Köşe Yazarları
 ‹ 
 › 
E-Mail Bülten Kaydı
Döviz Kurları
Arşiv Arama
- -
Anket
Bulancak Haber
CANLI YAYIN
CANLI YAYIN
GÜNDEM
Kadına Şiddet
Anayasa Haberleri
Trafik Kazaları
Yerel Seçimler
SPOR
Galatasaray
Fenerbahçe
Basketbol Haberleri
Şampiyonlar Ligi
SİYASET
Recep T. Erdoğan
Devlet Bahçeli
Kemal Kılıçdaroğlu
AKP Haberleri
EĞİTİM
A.Ö.L.
Eğitim Portalı
Eğitim Haberleri
Eğitim Bakanlığı
DÜNYA
Avrupa Haberleri
Amerika Gündemi
Suriye İç Savaş
Arıkan Meselesi