AKP FINDIK'da MALUMU İLAN ETTİ

TMO’si Fındık Alımlarına Gecikmeli Başlıyor.

2018 -19 fındık sezonu her ne kadar Eylül ayının başında açılmışsa da bu sezon iklim koşullarından ötürü fındığın erken hasat edilmesinden dolayı pazara inişler Ağustos ortasında başlamış ve ekim ayı ortasına kadar fındık fiyatları Giresun da,  13 TL – 14 TL bandında, Ordu da,  11 TL-12 TL bandında,  Batı Karadeniz ise 10TL-11 TL bandında alıcı bulmuştur. Ekim ayının ortasından sonra fiyatlarda bir miktar gerileme olmuş Giresun fındığı 12-13 TL, levant kalite fındık 10-11 TL bandında seyretmiştir.

Bu iki aylık  süreçte ihtiyacı olanlar ve küçük çiftçiler fazla dayanamayıp fındıklarını satmışlardır. Fındık büyük çiftçilerin ve aracıların stoklarında beklemektedir. Tam da bu süreçte TBMM de bulunan muhalefet partilerinin fındık önergeleri AKP milletvekillerinin zafer çığlıkları ile ret edilmiştir. Fındık önergesine red verdikleri için yoğun tepki alan AKP içerisindeki fındık bölgesi milletvekilleri yakın zamanda fındıkla ilgili önemli karar açıklayacaklarını belirterek bu tepkileri soğutmaya çalışmışlardır. Nihayet iki aydır beklenen açıklama cumhurbaşkanından gelmiştir. Alınan karar gereği ; “TMO kasım ayından itibaren Giresun kalite fındık 14,50 TL levant kalite fındığı da 14,00 TL’sından alımlara başlayacaktır. “         

AKP Fındık da Ehveni Şer Politikaları Güdüyor

             AKP hükümeti bir önceki sezonda TMO’sine 10,50 TL’ından alımlar yaptırmıştı. Bu sezon gecikmeli  olarak geçen sezona oranla % 35-38 artışla 14-14,50 TL bandında açıklanan   fiyat fındık  çiftçisinde pek de umut aşılamadığı gibi yaşanan ekonomik kriz, döviz dalgalanmaları ve girdi fiyatlarındaki büyük artışlar gelecek kaygısını artırmıştır. Oysa açıklanan bu fiyat Ağustos ve Eylül aylarında Giresun Bölgesinde gerçekleşen fiyattır. Açıklanan sözde yeni fiyat fındık fiyatlarındaki son on gündeki gerilemeyi (11-12 TL) Ağustos-Eylül(13-14 TL) fiyatlarına çıkartma operasyonudur. AKP hükümeti bu ehveni şer politikaları ile zaten ağırlaşan ekonomik şartlar altında yaşam mücadelesi veren fındık çiftçisinin yüksek fiyat beklentisini kırmıştır. Küçük ve orta ölçekli çiftçilerin önemli bir çoğunluğu fındıklarını satmışlar ve gübredeki % 115 ve zirai ilaçlardaki %  60’nin üzerindeki artışlarla ve son zamlarla yaşanan hayat pahalılığı ile  üretim sürecini terk etme noktasına gelmişlerdir.

Şirketlerin Bekası Milletin Bekasının Önüne Geçiyor

         Bir zamanlar fındık çiftçilerin kooperatifi olan Fiskobirliğin tek başına hakim olduğu ihracatta artık çok uluslu yada ulus ötesi tarım ve gıda şirketleri söz sahibi durum da. Bu şirketlerin sayısı bir elin parmakları kadar az sayıda. Bu şirketler karlarına kar katarken hem fındık çiftçisi hem de ülke ekonomisi kaybetmektedir. AKP hükümeti fındık da açıklamış olduğu son kararla çok uluslu ve ulus ötesi tarım ve gıda şirketlerine göz kırparak olası yüksek fiyat beklentilerini tırpanlamaktadır. Bir yandan yerellik ve millilik naraları atmakta diğer yandan fındık çiftçisini çok uluslu tarım ve gıda şirketlerinin kar hırsına terk etmektedir.

 Sorular Yanıt Bekliyor

Fındık-SEN olarak yaşanan bu süreçte bu günkü gelişmeleri öngören birçok açıklamalarda bulunduk. Bir kez daha sormak istiyoruz;

AKP hükümeti fındıkla ilgili kararını neden geç açıklamıştır?

AKP hükümeti fındıkla ilgili kararını geç açıklarken şirketler kasalarını ne kadar doldurmuş ülke ekonomisi ne kadar kaybetmiştir?

Açıklanan bu karar daha çok kimlerin işine yaramıştır? Şirketlerin mi? Çiftçilerin mi?

Fındık fiyatında söz sahibi olan AKP hükümeti tarımsal girdilerdeki fahiş artışı neden kontrol edememiştir?

Hayat pahalılığı ve tarımsal girdilerdeki fahiş artışlar fındık çiftçisini üretimden koparma sürecini başlatırken. AKP bu yıkım sürecine neden müdahale etmemiştir?

Yoksa fındık bahçeleri şirketlere mi peşkeş çekilmiştir?

Herkesin kazanacağı formülün peşindeyiz denilirken şirketler gözetilmiş de çiftçiler neden görmezden gelinilmiştir?

Çözüm kendi ellerimizde

Fındık-SEN olarak fındık da tüm tarafların kazanacağı bir formülün peşinde değiliz. Sadaka kültürü ile artık bu sürecin daha fazla devam edemeyeceğini görmekteyiz. Çok iyi bilmeliyiz ki bir tarafta üreten çiftçiler diğer tarafta ürettiklerimizi yok pahasına almaya çalışan şirketler var. Şirketler hem ulusal hem de uluslararası alanda örgütlü yapılara sahip ve kazandıkları paralar ülke ekonomisine değil Çok uluslu ve ulus ötesi Şirketlerin havuzuna akacaktır. Oysa fındık çiftçileri hem ulusal hem de uluslararası alanda örgütsüz ve dağınık durumdalar. Ekonomik örgütlerimiz olan kooperatiflerde ve hak arama örgütlerimiz olan sendikalarımız da örgütlenebildiğimiz sürece çiftçiler olarak hem biz hem de ülke ekonomisi de kazanacaktır.